Charlie Chaplin’in Modern Zamanlar filmini
severim.Sessizliğin her şeyi apaçık anlatabildiği en güzel filmdir.Yoğun sistem
eleştirilerini içinde barındıran ve hayatım
tekrarlara döndüğünde ara ara izlemekten kendimi alamadığım filmdir kendisi..Gelelim
meseleye..

Teknoloji oo aldı başına gidiyor.Ne yani bu modern
zamanların hiç mi iyi özelliği yok.Var tabi.Yaşamlarını her gün altın tepside
sosyal medyada sunanlar,Powerpoint yaşam biçimi sunumları,popüler olma arzusu
almış başını gidiyor.İşte böyle durumlarda seni senden çalan sayın sisteme
içerlemeden edemiyor insan..
Ama bu işte bir terslik var..İlerledikçe nerede o
eski günler diyoruz..Sürekli bizim için biçilmiş kaftanlar var.Sınırları
belirleyenler ve o sınırların içerisine hapsedenler..Kobay hayatlar yaşıyoruz..Duygular
aynı..
Sahilde bile milyonlarca ayrı çakıl taşı varken bu
birbirinin aynı olma isteği nedir durmak bilmeyen..”Biraz dürüst ol.Biraz
samimi ol.”Bu devirde ne dürüstlüğü,samimiyeti abi.Modern zamanlardayız işte..Modern
zamanlar bütün derinliği alıp gitti.Her şey yüzeysel.Duygular
özellikle.Duygularınız da sizindir.Kullanın arada..
Evet yazıma Şarlonun sözüyle veda ediyorum""Gülümse,
umudunu kaybetme, başaracağız"Gülümseyin,bu modern zamanlardan
başarıyla çıkacağız..
Bu arada şiirle,kuru fasulyenin uzaktan yakından alakası yok bunu bilelim yeter.. J
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder