29 Mart 2017 Çarşamba

Modern Zamanlar,Robotmatik Duygular,Yüzeysel Hayatlar..

Charlie Chaplin’in Modern Zamanlar filmini severim.Sessizliğin her şeyi apaçık anlatabildiği en güzel filmdir.Yoğun sistem eleştirilerini içinde  barındıran ve hayatım tekrarlara döndüğünde ara ara izlemekten kendimi alamadığım filmdir kendisi..Gelelim meseleye..

Modern zamanlardayız vesselam..Bunun getirileri her zaman olumlu olmuyor üstelik.Tüketim çılgınlığı mı bu zamanları oluşturdu,yoksa modern zamanlar mı tüketim çılgınlığına yol açıyor pek önemli değil.Önemli olan bu ikisi arasındaki doğru orantı.Özenti hayatlar yaşıyoruz.Başka hayatları üzerimize geçiriyoruz.Hep daha fazlasını isteyerek.Kendi benliğinizden sıyrılıp başka benliklere geçtiğinizde de robotmatik süreç başlıyor.Böyle bir modern zamanda ilkel olmak güzel seçim olabilir..Kılıfına uydurma yapboz duygular..Sürekli yüzeysel muhabbetler,sahte duygular,samimiyet arayışları,sürekli arayışların getirdiği hayal kırıklıkları ve mutsuzlukları,.Ucu ta bireyin içine kapanmasına kadar gider de  o kadar ayrıntıya girmeyelim şimdi..


Teknoloji oo aldı başına gidiyor.Ne yani bu modern zamanların hiç mi iyi özelliği yok.Var tabi.Yaşamlarını her gün altın tepside sosyal medyada sunanlar,Powerpoint yaşam biçimi sunumları,popüler olma arzusu almış başını gidiyor.İşte böyle durumlarda seni senden çalan sayın sisteme içerlemeden edemiyor insan..


Ama bu işte bir terslik var..İlerledikçe nerede o eski günler diyoruz..Sürekli bizim için biçilmiş kaftanlar var.Sınırları belirleyenler ve o sınırların içerisine hapsedenler..Kobay hayatlar yaşıyoruz..Duygular aynı..


 Metropollere dikkat!..Metropoller insan yutuyor.Her sabah işe başı önde etrafıyla selamı sabahı olmayan insanlara iyi bakın.Koca koca gökdelenlerin (nerde mi?)insanı nasıl yabancılaştırdığına dikkatle bakın.Öyle ki kendine bile..Yaptığı işten memnun olmayan mutsuz,huzursuz,ama koşullarını değiştiremeyen çaresiz insanlar her gün aramızda.Metroda otobüste,durakta,cafede..her yerde.Oysa modern zamanlar yenilik,özgürlük,arayışlar demekti.Bu arayışlarda kendi duygularını köreltti insan..


Sahilde bile milyonlarca ayrı çakıl taşı varken bu birbirinin aynı olma isteği nedir durmak bilmeyen..”Biraz dürüst ol.Biraz samimi ol.”Bu devirde ne dürüstlüğü,samimiyeti abi.Modern zamanlardayız işte..Modern zamanlar bütün derinliği alıp gitti.Her şey yüzeysel.Duygular özellikle.Duygularınız da sizindir.Kullanın arada..



Evet yazıma Şarlonun  sözüyle veda ediyorum""Gülümse, umudunu kaybetme, başaracağız"Gülümseyin,bu modern zamanlardan başarıyla çıkacağız.. 

Bu arada şiirle,kuru fasulyenin uzaktan yakından alakası yok bunu bilelim yeter.. J

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder