30 Mayıs 2016 Pazartesi

SEMPATİ DUYULASI MARKALAR

    Marka sizin için ne kadar önemli?Peki ya markaların altında yatanlar..Bu yazımda size sempati duyabileceğiniz markalardan bahsedeceğim.Marka konusu derin bir konu.Fakat ben konuyu birkaç kategoride ele almaya ve bunu sizi sıkmadan yapmaya çalışacağım.


İlk olarak size müşteri ilişkileri yönetimi üzerine (MİY) yoğunlaştığım DeFacto’dan bahsetmek istiyorum.Aslında 2003 yılında kurulup 2004’te ilk mağazasını açan yeni bir mağazalar zinciri markası.Kendini Akdeniz’in Modası olarak konumlandıran bu marka,köklü bir firma olmamasına rağmen müşteri ilişkilerine bakıldığında hiç de fena ilerlemiyor.Son yıllarda çocuk giyimi sektöründe de boy  gösteren firma her alanda Akdeniz’in Modası olma yolunda emin adımlarla ilerliyor.Bir yandan müşteriler için mağazada ayırt,bi tıkla mağazada,ücretsiz paça tadilatı gibi ayrıntılı uygulamalarla müşteri memnuniyeti sağlamaya çalışırken,bir yandan da çalışanlarına verdiği yetiştirme programı,genel müdürlük ve mağazacılık eğitimleri ile kendi çalışanlarını kendi eğitimleri ile seçiyor.Kadın çalışan oranı hemen hemen yarıya yakın olan DeFacto’da en dikkatimi çeken şey “Mutluluk Yönetimi Projesi” adı altında bir projeyi hayata geçirmiş olmaları.Ve bu kapsamda "Mutluluk Müdürü" adı altında bir platform bile oluşturmuşlar.Mutluluk odaları bile var J Markanın sitesine bakıldığında müşteri ilişkileri yönetimi bakımından tamamen şeffaf,ayrıntılı bilgileri bulabilirsiniz.Mutlu çalışan,mutlu müşteriler düşüncesinden hareket eden firma sempati duyulası markalardan biri benim için..



     2007 yılında kurulan,bir gıda ürünleri markası olan Torku,konyaşeker çiftçi kooperatifi markası.Kendisini ürünlerinin %100 doğal olması ile konumlandırmış marka,ürünlerinde mısır şurubu kullanmadığını vurguluyor.Bu yönüyle de sempati duyulmayı fazlasıyla hak ediyor.Son yıllarda gıda kategorindeki ürün çeşidini arttırma yoluna gidip et ve süt ürünlerine el atan firma son olarak modern sera ile Konya'nın iklim şartlarına uygun olmayan ürünleri üretmesi ile dikkat çekiyor.Fakat bence pazarlama ağlarında düzenlemeler yapmaları gerekiyor.Torku ürünlerini büyük marketlerde çok göremiyorum.Bu noktada Torku’nun Büyük marketlere sokulmadığı yönünde iddialar doğruysa da markaya tamamen haksızlık yapılıyor.Yine köklü olmamasına rağmen çok sağlam birikimlerin eseri Torku. Ki ürünleri için aldıları sertifikalar da bunu kanıtlıyor.




İş Bankası,bankacılık sektöründe reklam stratejisi ve yayınladığı reklamları ile benim sempati duyduğum bir kuruluş.Hatta bu yöndeki reklamları ile bir ekol.İzleyenleri tam doğru noktadan vuruyor.Giderek robotmatikleşen bir dünyada samimiyet arıyoruz ya; İş Bankasının reklamlarında bu samimiyeti en derinlerde hissediyorsunuz.Eminim siz de öylesiniz.Doğru reklam stratejisi.Ve İş Bankası deyince Cem Yılmaz akla geldiğine göre doğru ünlü kullanımı,doğru harmanlama.Devasa paralar dökülen reklam sektöründe reklam yapılacaksa böyle reklam stratejileri kullanılmalı.Tüketici samimiyet,sıcaklık,değer arıyor.




Hiç yorum yok:

Yorum Gönder