Hikayeler,masallar,efsaneler..Küçükken
anneannemden hiç bıkmadan her gün dinlediğim hikayeler o zamandan beri
beni kendine çeker.Her gece biraz daha fazla dinlemek için yorgun göz
kapaklarıma meydan okurdum.Hikayelere inanmak benim seçimimdi.Evet hikayelere
inanırım.Sınırları aşarak insanı gerçeğe ulaştırdığına da.Hepimizin kendi
hikayemizin kahramanı olup elimizde kendi hikayemizden başka güç olmadığına
da.Hikayeler insanın sığınağıdır.Her hikaye okunduğu andan itibaren
bizimdir,Hep kendimizden bir şeyler ararız,bulduğumuzda o hikayeye farkında
olmadan sarılırız.
Hepimize zamanında söylenen "edebiyat
yapma,hikaye anlatma" gibi klişe sözleri hepimiz duymuşuzdur.Şayet ben çok
duydum.Hele ki edebiyat yapma sözüne fazlaca gıcığım..Edebiyat yapın.Hikayeler
de okuyun.Çocuklarınızı hikayelerle,edebiyatla büyütün.Çünkü onca karmaşa,ön
yargı,cinsiyet,ırk ayrımı,düşmanlık,savaş,siyaset,yalanlar insanların duvarlar
örmesine,mutsuz ve tahammülsüz biri olmasına neden oluyor.İnsanların gün geçtikçe birbirlerinden kopmasına neden oluyor.Ama hikayeler tuhaf bir şekilde insanları
birleştiriyor.
Çünkü hikayelerde sınırlar yoktur..Gerçek hayattaki önyargı,baskı,korku yoktur.Okuduğunuz bölümü
sevmiyorsunuzdur ama aileniz sizden yüksek mühendis olmanızı
bekliyordur.,Hikayedeki Ömer doktorluk mesleğini bırakıp,müzisyen
olmuştur.Sizin cesaret edemediğinizi o yapmıştır.İşte bazen bir hikayede her zaman
kendimizden bir şeyler bulmayız.Kendimizde bulamadığımız cesareti de buluruz.
Hepimiz kendi hikayemizin
kahramanıysak eğer,bugün bu hikayede olması gereken değil olmasını istediğimiz
şeyi yazmaya cesaretimiz olsun.Hala kendi hikayemizi yazabiliyor iken, ihtiyacımız
olan her şey elimizin altındayken kendi hikayenizi koşulların yazmasına izin
vermeyin.Kendi hikayenizde,kimsenin yan rolleri üstünüze yıkmasına izin
vermeyin.bu fazlaca ütopik gelse bile hiçbir zararı olmaz.Ütopyalara da gönül
rahatlığıyla inanabilirsiniz.Çünkü buna çok ihtiyacımız var.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder